hgs  eokul   lgs   kyk  
  28.03.2024  

'Yunus Emre'ye sansür'e açıklama

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ders kitabında, Yunus Emre'nin bazı dizelerinin sansürlendiği haberine ilişkin, ''Piyasadan gelen kitapların, kazanımlara uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol ederiz. Kitaba, bu süreçte bakılmış ve kazanımları sağladığı görülünce de onay verilmiştir'' dedi.

Dinçer, ''Okullar Hayat Olsun Projesi'' değerlendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türk Edebiyatı dersinin lise 2'nci sınıflarda okutulan kitabında Yunus Emre'nin bazı dizelerinin ''sansürlendiği'' haberine ilişkin soru üzerine Dinçer, şunları söyledi:

''Konu Yunus Emre olunca, Yunus Emre'yi sansürlemek bizim haddimize mi? Böyle bir şeyi düşünüyor olmak bile bence çok doğru bir yaklaşım değil. Bu, bizi bilmemek, bizi tanımamak anlamına gelir.

Normal şartlarda, bahsedilen kitap, özel bir yayınevinin hazırladığı bir ders kitabı. Talim ve Terbiye Kurulu'nun denetim ve süreçlerinden geçmiş bir kitap. Talim ve Terbiye Kurulu, bir sansür kurulu değil ki, böyle bir şey yapsın? Bakanlık olarak hangi sınıfta, hangi kazanımların olacağını tespit ediyoruz. Piyasadaki ders kitaplarını hazırlayan öğretmenlerin, bu kazanımları, oradaki anlatımlarında sağlayıp sağlamadıklarını ölçüyoruz. Dolayısıyla kitabı yayımlayan yazar, kazanımları öngören dizeleri almış, onun dışındaki dizelere yer vermemiş. Bizim ölçümümüzde şiirin tamamı var mı yok mu diye bir inceleme yapılmaz.''

-''Öküz altında buzağı arama tartışması''-

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, tartışmayı ''öküz altında buzağı arama'' tartışması olarak gördüğünü ifade ederek, ''Biz asla öyle bir şey düşünmeyiz ve yapmayız. Piyasadan gelen kitapların, kazanımlara uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığını kontrol ederiz. Kitaba, bu süreçte bakılmış ve kazanımları sağladığı görülünce de onay verilmiştir'' dedi.

ÖSYM'nin, LYS ve YGS'de din kültürü ve ahlak bilgisi konularından soruların da yer alacağı açıklaması hatırlatılarak, ''Bakanlığınızca bu konuda yapılan bir çalışma var mı?'' sorusu üzerine Dinçer, bakanlık olarak konuyla ilgili yaptıkları bir çalışma olmadığını bildirdi.

Dinçer, ÖSYM ve YÖK'ten taleplerinin, bu sınavlarda lise programlarında var olan müfredata uygun soru hazırlanması olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, şöyle konuştu:

''Din kültürü ve ahlak bilgisi konusunda zaten önceki yıllarda da soru soruluyordu. Felsefe bölümü başlığı altında her yıl en az 2-3 soru soruluyordu. Din kültürü ve ahlak bilgisiyle ilgili konular, çok özelleştirilmiş konular olmaktan çok genel dinler tarihi, genel ahlaki temel değerlerle ilgili bilgiler ve din kültürü ile ilgili konuları kapsar. Bu açıdan bakıldığında, toplumun farklı kesimlerini zaten bilmesi gerekmeyen konuları öğrenmeye zorlayan bir tavır içerisinde olmazdı. Umarım bundan sonra da öyle devam edecektir.''

Bu konuda yapılan tartışmanın bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğünü ifade eden Dinçer, ''Din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını,anlayabildiğim kadarıyla, şimdi ayrıca soracaklar ama yine sayısı da çok fazla olacak gibi değil. ÖSYM Başkanı'nın bana verdiği bilgiye göre, bu kez 4 veya 5 soru sorulacak. Çok fazla soru değil'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu dersler arasında bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

''Sadece azınlık okullarında bu ders verilmiyor. Azınlık okullarında verilmeyen derslerle ilgili soru sorulduğunda, mesela Milli Eğitim Bakanlığı SBS imtihanlarında benzer durumla karşı karşıyadır, bu kez alternatif sorular sorulur. Onların kendilerinin gördüğü ve bilebileceğini düşündüğümüz, müfredata uygun alternatif sorular sorulur. Tahmin ediyorum, bu kararı veren YÖK ve ÖSYM, buna benzer soruların cevaplarını vererek bunu hazırlamıştır. Dolayısıyla endişe edecek bir hususun olduğunu düşünmüyorum. Azınlıkların da hakları gözetilerek ve onların da gördüğü müfredattan alternatif sorular hazırlayarak bunu yapacaklarını düşünüyorum. Çünkü bizim genel uygulamamız bu doğrultuda.''

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bir soru üzerine, son zamanlarda bazı gazetelerde taşımalı eğitimle ilgili teyit edilmeden haberler yapıldığını dile getirerek, ''Özellikle taşıma eğitimiyle ilgili yaptığımız uygulamalarda, fotoğraflardaki görüntülülerin olmadığını biliyoruz'' dedi.

Konular