Yeni müfredatta spor
Futboldan sıkıldığınızı farz ederek, size farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. Malumunuz geçen hafta okullar açıldı ve yeni eğitim yılı başladı.
Önümüzdeki dönem uygulanacak Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nca yürütülen yeni müfredat çalışmaları da tamamlandı. Buna göre yeni müfredat Ankara, İzmir, Kocaeli, Hatay, Van ve Bolu'yu kapsayan altı ilde belirlenen pilot okullarda uygulanacak. Hepimiz biliyoruz ki, Milli Eğitim'deki sorunların yumak haline geldiği bir ülkeyiz. Her gelen iktidar, eğitimin sakız gibi bir orasından bir burasından çekerek, günümüzdeki tablonun ortaya çıkmasına sebebiyet verdi. Halen de ideal eğitim için, yeni müfredata ilişkin çalışmalarda olduğu gibi arayışlar devam ediyor. İnşaallah iyi bir sonuca ulaşırız. Çünkü eğitim, toplum hayatı için çok önemli bir unsur.
Eğitimci olmadığım için, yeni müfredata dair olumlu ya da olumsuz bir görüş belirtecek değilim; ama içinde güzel bir husus bulunduğundan dolayı bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bazı illerde belirlenen pilot okullarda uygulanacak yeni müfredatta "spor kültürü" dersi olacakmış. Bunun ve kurulduğu duyurulan spor liselerinin açılması mükemmel gelişmelerdir. Halkımız maalesef spordan uzak bir halde yaşamaktadır. Bu uzaklığın başlıca sebebi, ekonomik sıkıntılar ve eğitimsizlik değildir. Ana neden, halkımızın köklü bir "spor kültürü"ne sahip olmayışıdır. İhtiyacımız olan spor kültürü bilincine okullarda okutulacak derslerle ulaşabilir, yeni nesilleri sporu seven ve sportif bir yaşam süren insanlar haline getirebiliriz.
Sporla gerektiği kadar içli dışlı olmadığımızın mukayesesini, ülkemizin burnunun dibinde geçtiğimiz ay gerçekleşen Atina Olimpiyatları'nı izlerken çok net gördük. Gazeteci Zeynep Göğüş'ün Tempo dergisinde yazdığı bir yazıda, Önümüze epeydir ulusal hedef konulmamasına rağmen körelmeyen reflekslerimiz. olduğuna dair düşüncesi, bende spor bakımından da önümüze hedefler konulmuyor olmasına rağmen, sporda gereken büyük hamleleri yapabilecek reflekslere sahip olduğumuz kanaati oluşturdu. Ülkemizin hayatını tanzim etme rolüne soyunanlar ya da bu işle görevli olanlar bu nedenle spora, onu hiçbir zaman göz ardı etmeden gereken önemi vermelidir. Spora gereken önemi verirsek ne olur diyenlere verilecek tek cevap: Müspet yönde rafine edilmiş bir insan ve toplum hayatının oluşumuna katkıdır. olacaktır. Bunun örneği de bir okurumuzdan aldığımız e-mailde yer alıyor. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum; Birkaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatları'nda tümü fiziksel ve zihinsel engelli olan dokuz yarışmacı 100 metre koşusu için başlama çizgisine toplandı. Başlama işareti verilince, hepsi birlikte hareket etmek istemelerine rağmen, engelleri yüzünden aynı anda çıkış yapamadılar. Ancak hepsi yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz, içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geri baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirerek, geri döndü ve oğlanın başına geldiler. İçlerinden Down Sendrom'lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve "Bu onun daha iyi olmasını sağlar." dedi. Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp onları dakikalarca alkışladı.
Buradan çıkartılacak ders; esas olanın kendimiz için kazanmanın ötesinde çok daha önemli şeylerin olduğudur. Spor kültürüne sahip olanların ulaşacakları işte bu düşünce yapısıdır.
21 Eylül 2004, Salı
Önümüzdeki dönem uygulanacak Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nca yürütülen yeni müfredat çalışmaları da tamamlandı. Buna göre yeni müfredat Ankara, İzmir, Kocaeli, Hatay, Van ve Bolu'yu kapsayan altı ilde belirlenen pilot okullarda uygulanacak. Hepimiz biliyoruz ki, Milli Eğitim'deki sorunların yumak haline geldiği bir ülkeyiz. Her gelen iktidar, eğitimin sakız gibi bir orasından bir burasından çekerek, günümüzdeki tablonun ortaya çıkmasına sebebiyet verdi. Halen de ideal eğitim için, yeni müfredata ilişkin çalışmalarda olduğu gibi arayışlar devam ediyor. İnşaallah iyi bir sonuca ulaşırız. Çünkü eğitim, toplum hayatı için çok önemli bir unsur.
Eğitimci olmadığım için, yeni müfredata dair olumlu ya da olumsuz bir görüş belirtecek değilim; ama içinde güzel bir husus bulunduğundan dolayı bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bazı illerde belirlenen pilot okullarda uygulanacak yeni müfredatta "spor kültürü" dersi olacakmış. Bunun ve kurulduğu duyurulan spor liselerinin açılması mükemmel gelişmelerdir. Halkımız maalesef spordan uzak bir halde yaşamaktadır. Bu uzaklığın başlıca sebebi, ekonomik sıkıntılar ve eğitimsizlik değildir. Ana neden, halkımızın köklü bir "spor kültürü"ne sahip olmayışıdır. İhtiyacımız olan spor kültürü bilincine okullarda okutulacak derslerle ulaşabilir, yeni nesilleri sporu seven ve sportif bir yaşam süren insanlar haline getirebiliriz.
Sporla gerektiği kadar içli dışlı olmadığımızın mukayesesini, ülkemizin burnunun dibinde geçtiğimiz ay gerçekleşen Atina Olimpiyatları'nı izlerken çok net gördük. Gazeteci Zeynep Göğüş'ün Tempo dergisinde yazdığı bir yazıda, Önümüze epeydir ulusal hedef konulmamasına rağmen körelmeyen reflekslerimiz. olduğuna dair düşüncesi, bende spor bakımından da önümüze hedefler konulmuyor olmasına rağmen, sporda gereken büyük hamleleri yapabilecek reflekslere sahip olduğumuz kanaati oluşturdu. Ülkemizin hayatını tanzim etme rolüne soyunanlar ya da bu işle görevli olanlar bu nedenle spora, onu hiçbir zaman göz ardı etmeden gereken önemi vermelidir. Spora gereken önemi verirsek ne olur diyenlere verilecek tek cevap: Müspet yönde rafine edilmiş bir insan ve toplum hayatının oluşumuna katkıdır. olacaktır. Bunun örneği de bir okurumuzdan aldığımız e-mailde yer alıyor. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum; Birkaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatları'nda tümü fiziksel ve zihinsel engelli olan dokuz yarışmacı 100 metre koşusu için başlama çizgisine toplandı. Başlama işareti verilince, hepsi birlikte hareket etmek istemelerine rağmen, engelleri yüzünden aynı anda çıkış yapamadılar. Ancak hepsi yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz, içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular. Yavaşladılar ve geri baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirerek, geri döndü ve oğlanın başına geldiler. İçlerinden Down Sendrom'lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve "Bu onun daha iyi olmasını sağlar." dedi. Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp onları dakikalarca alkışladı.
Buradan çıkartılacak ders; esas olanın kendimiz için kazanmanın ötesinde çok daha önemli şeylerin olduğudur. Spor kültürüne sahip olanların ulaşacakları işte bu düşünce yapısıdır.
21 Eylül 2004, Salı
Konular
- Yeni müfredatta spor
- Uygunsuz Gerçek, müfredata girdi
- En çok haz duyduğum icraat, müfredat değişikliği ve ücretsiz kitap dağıtımı
- Fransa, Erbil’e üniversite açtı
- Belçika’da Türkçe dersleri müfredata giriyor
- Diyanet Almanya için İslam din dersi müfredatı hazırladı
- Meslek liseleri, müfredat değişikliği istiyor
- Cumhurbaşkanı'ndan liselilere öğüt: Müfredata bağlı kalmayın
- Askerî lisede müfredat sivilleşiyor
- Avustralya'da Türkçe, eğitim müfredatına giriyor
- Girişimcilik, ilkokul müfredatına kadar girecek
- Müfredata uygun dijital içerikler için işbirliği protokolü imzalandı
- Yeni sisteme geçiş sürecinde, iki farklı müfredat uygulanacak
- Danimarka'da İslam dersi, 1. sınıf müfredatında
- Yeni eğitim sistemi kadar müfredat ve okutulacak dersler de önemli
- Almanya'dan 4+4+4'e bakınca
- 'Sınav kaygısı' müfredata girdi
- Matematik müfredatını TÜBİTAK hazırlayacak
- El-Ezher Üniversitesi'nden eğitim müfredatının hafifletilmesi talebine red
- Çocuğunu okula göndermeyen veli, günlük 15 TL ceza ödeyecek
- UDSEP toplantısındaki görüşler YÖK'e sunulacak
- Üniversite eğitimini Almanya’dan diplomayı Türkiye’den alacaklar
- Tarih öğretmenleri soykırım iddialarının müfredata girmesinden rahatsız
- Ortaokullarda yeni derslerin müfredatı hazır
- Yayınevleri 4+4+4'e göre oyun ağırlıklı kitaplar hazırladı
- Dershaneleri kapatmanın fizibilitesi
- Harp okulunun müfredatı, darbe duygusunu aşılıyor
- Dersimiz görüntülü matematik
- Bulgar uzman, Türkçe eğitimin müfredata girmesini istedi
- Türkçe konuştuğu için okuldan atıldı iddiaları tamamen asılsız